
Japon otomotiv devi Toyota, dünya genelinde yollarda yaklaşık 150 milyon aracının bulunduğunu açıkladı. Şirketin sağlamlığıyla bilinen araçlarının toplam küresel üretimi Eylül 2023'te 300 milyona ulaşırken, en çok üretilen model 53 milyon adedi aşan Corolla oldu. Öte yandan, Toyota Türkiye CEO'su Ali Haydar Bozkurt, kur artışlarının otomobil fiyatlarına yansımasının kaçınılmaz olduğunu belirterek, kredi ve ÖTV baremlerinde bir iyileştirme beklentilerinin düşük olduğunu ve ikinci el araç piyasasındaki kısıtlamaların kaldırılmasının sektöre bir nebze hareket getirebileceğini ifade etti.
Otomotiv dünyasının devlerinden Toyota, dünya genelinde yollarda seyir halinde olan araç sayısının yaklaşık 150 milyona ulaştığını duyurdu. Şirketin ürettiği araçlar, her zaman olduğu gibi sağlamlıkları ve dayanıklılıklarıyla kullanıcıların takdirini toplamaya devam ediyor.
Toyota’nın toplam küresel araç üretiminin Eylül 2023 itibarıyla 300 milyon adede ulaştığı, bu tarihte yalnızca Japonya merkezli üretim tesislerinden çıkan araç sayısının toplamda 180 milyonu geçtiği daha önce hatırlatılmıştı. Geçtiğimiz yıl içerisinde bünyesinde barındırdığı diğer markalarla birlikte toplamda 10 milyon 821 bin adet otomobil satışı gerçekleştiren Japon otomobil devi Toyota’nın en çok ürettiği ve sattığı araç modeli ise, Eylül 2023 itibarıyla 53 milyonluk üretim adedini geride bırakan ikonik modeli Corolla oldu.

Toyota Türkiye CEO'sundan Kur Artışı ve Fiyatlara Dair Hangi Önemli Değerlendirmeler Geldi?
Bu küresel başarıların gölgesinde, Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt’un daha önce yaptığı ve büyük yankı uyandıran “Kur artınca fiyat artmak zorunda” şeklindeki açıklaması otomotiv sektöründe dikkat çekmişti. Dünya gazetesinde yer alan habere göre, döviz kurundaki artışın otomobil fiyatlarında kaçınılmaz bir yükselişe neden olacağına özellikle değinen Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, “Bir otomobilin fiyatını üç temel unsur belirler: Uygulanan vergiler, üreticinin belirlediği fiyat ve döviz kuru” demiş ve şu önemli değerlendirmelerde bulunmuştu: “Kur arttığı zaman fiyatların da artması kaçınılmaz bir durumdur. Bunun başka bir çıkış yolu maalesef bulunmuyor. Bir de fiyatlar ne zaman artar? Elbette ki vergiler yükseldiği zaman artar.
Gümrük vergileri yükselirse artar. Bunlar işin farklı hikayeleri. Ancak en temel konu döviz kurundaki artıştır. Ya da üretici firma çeşitli sebeplerle bir zam kararı alırsa. İşte bu sebepler ortada. Sonuç olarak, üretilen araçların bir maliyeti var. Ancak en temel iki konu bu. Bugünlerdeki genel ekonomik seyre baktığımızda da kur arttığı sürece, küçük ya da büyük, artık piyasa koşulları neyi gerektiriyorsa, fiyat artışlarının kaçınılmaz olarak devam etmesi beklenebilir.”

Kredi İmkanları ve ÖTV Bareminde Bir Gelişme Bekleniyor Mu?
Otomobil alımında önemli bir faktör olan kredi olanakları ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) baremlerinde bir iyileşme yaşanmasını ümit ettiklerini ifade eden Ali Haydar Bozkurt, bu konudaki son güncellemenin üzerinden tam 2 yıl geçtiğini de hatırlattı. Bozkurt, sözlerine şöyle devam etti: “Ancak geçtiğimiz hafta çıkan yeni bir tebliği görünce, kendi kendime ‘Artık bu durum netleşti’ dedim. Maalesef o alanda beklediğimiz bir gelişme olmadı. Biz eskiden, hatırlayacaksınız, satışlarımızın %70’inden fazlasını kredi kullanımıyla gerçekleştirirdik. Şimdi bu oran ne yazık ki yüzde 10’lara kadar geriledi. Çünkü kredi koşulları zaten oldukça zorlaştırılmıştı ve güncellenmeyince de etkisi iyice azaldı. Yakın gelecekte ben o tarafta bir değişiklik olacağını maalesef pek beklemiyorum.”
ÖTV bareminde bir değişiklik olmasını da çok umut etmediğini belirten Bozkurt, hurda teşviki konusunda da beklentilerinin kesinlikle kalmadığını ifade etti. “Aslında şu andaki temel beklentimiz kredi tarafında yoğunlaşıyor. En azından, en azından ikinci el araçlara yönelik mevcut kısıtlamayı kaldırabilirler. Çünkü birinci el araçlarda, hadi bir nebze anlıyoruz, çok fazla satılmasın, ithalat artmasın gibi bir yaklaşım sergilenebilir. Ancak ikinci el piyasası, kendi içinde kapalı devre bir sistem. Orada binlerce esnaf var bu işten ekmek yiyen. İkinci el araç almayı düşünen çok sayıda müşteri var. Belki en azından orayı biraz hareketlendirir diye düşünüyorum ama yani görev tanımları hepsi bir arada çıktığı için kesin bir şey söylemek de mümkün olmuyor.”
Kaynak: Haber Merkezi